Türk Dünyasının Gururu, “Tomris Hatun” Ozoda İslomova
Özbek Kadın Hakları Derneği Başkanı Ozoda İslomova Türk Dünyasının Umudu Kadınlar İçin Çalışan Bir Lider
Özbek Kadın Hakları Derneği 4 Yılda 7000 Kadının Hayatına Dokundu
Demir anlamına gelen Tarihte ilk kadın hükümdar olan “Tomris Hatun” ismiyle çevresinde anılan Kadın Haklarının Güçlü Sesi, Özbek Kadın
Hakları Derneği Başkanı Ozoda İslomova’dan Uluslararası Başarı Öyküsü
4 Yılda 7.000 Kadına Ulaşan Örnek Çalışmalar
Kadınların sesi, hakkı ve geleceği için bir umut ışığı yakan Özbek Kadın Hakları Derneği, kısa sürede attığı büyük adımlarla yalnızca Özbekistan’da değil, tüm Türk Cumhuriyetleri’nde ve hatta uluslararası arenada yankı uyandıran bir başarı hikayesine dönüştü. Derneğin kurulduğu günden bu yana geçen yalnızca 4 yılda tam 7000 kadının hayatına dokunulması, bu başarının en somut göstergesi…
7.000’den fazla kadına eğitim, istihdam, hukuki destek ve Ramazan erzak yardımı gibi kritik hizmetler sunarak büyük bir sosyal dönüşüme imza attı. Dernek, başkanları Ozoda İslomova öncülüğünde yalnızca Özbekistan’ın değil, tüm Türk cumhuriyetlerindeki kadınların haklarını korumak ve güçlendirmek için çalışıyor.
Uluslararası Boyutta Hizmet
Türk dünyasındaki kadınların sesi olmayı hedefleyen dernek, sponsorların desteğiyle daha büyük projelere imza atmayı planlıyor.
Eğitim, İstihdam ve Hukuki Destek Kadınlara Umut Olan Dernek
Eğitimden ekonomiye, hukuki danışmanlıktan acil yardıma kadar geniş bir yelpazede faaliyet gösteren Özbek Kadın Hakları Derneği, kadınların toplumsal ve ekonomik hayatta aktif rol alması için mücadele ediyor.
Ramazan aylarında da binlerce aileye erzak yardımı ulaştırarak sosyal dayanışmanın örnek adresi haline geldi.
Bu başarıların arkasında ise vizyoner bir lider duruyor:
Ozoda İslomova, Cesaret ve Özverinin Lideri
Derneğin başkanı Ozoda İslomova, kadın hakları konusundaki kararlı duruşu ve vizyoner liderliğiyle takdir topluyor.
Bir Liderden Fazlası, Ozoda İslomova
Sadece güçlü bir kadın hakları savunucusu değil; aynı zamanda toplumun her kesimine umut ve cesaret veren ilham verici bir figür. Onun önderliğinde şekillenen bu yolculuk, kadınların sesini daha gür çıkarmasını, haklarını bilmesini ve yaşamlarını kendi ayakları üzerinde inşa etmelerini mümkün kıldı.
İslomova’nın samimiyeti, kararlılığı ve kapsayıcı vizyonu, derneği kısa sürede uluslararası düzeye taşıdı. Artık dernek sadece Özbekistan’da değil, Tüm Türk Cumhuriyetleri’nden kadınların haklarını koruma misyonuyla faaliyetlerini sürdürüyor.
Uluslararası arenada da ses getiren projelere imza atıyor. İslomova’nın azmi ve kadın dayanışmasına inancı, Özbek kadınlarının geleceği için umut olmaya devam ediyor.
Gönüllü Destek ve Sponsorlarla Daha Güçlü Projelere Doğru
Bugüne kadar gönüllülerin ve destekçilerin katkılarıyla yürütülen çalışmalar, sponsorların da desteğiyle daha büyük ve kalıcı projelere dönüşmek üzere. Eğitim merkezleri, kadın sığınma evleri, mesleki gelişim atölyeleri ve çok daha fazlası artık hayal değil.
Kadınlar için daha adil bir gelecek hedefiyle yola çıkan Özbek Kadın Hakları Derneği ve Başkan Ozoda İslomova, destekçileri sayesinde çok daha güçlü projelere imza atacak.
Daha fazla kadına ulaşmayı ve toplumsal cinsiyet eşitliği için yeni adımlar atmayı hedefliyor.
Türk Dünyasının Kadınlarına Umut Oluyorlar
Tüm Türk cumhuriyetlerindeki kadınların haklarını savunan, Mecidiyeköy Kerven Geçmez Sokak Keskin İş merkezindeki dernek, kardeş ülkeler arasında dayanışmayı güçlendiriyor. Özbek Kadın Hakları Derneği ve Başkanı Ozoda İslomova, yaptıkları örnek çalışmalarla takdir topluyor, kadınların hayatına dokunmaya devam ediyor.
yilmazparlar@yahoo.com
10 Nisan 2025 Perşembe
EKAV İçsel Yansımalar Sergisi -Yılmaz Parlar
EKAV’dan Sanatın Büyüleyici Dünyasına Yolculuk
İçsel Yansımalar’ Sergisi ile Ruhun Derinliklerine Yolculuk
"İnci Aksoy’un Vizyonuyla 34 Yıldır Sanata Işık Tutan EKAV, Türkiye ve İngiltere’den Sanatçıları Bir Araya Getirdi"
Türkiye’nin kültür ve sanat dünyasında ilham verici bir figür olarak öne çıkan, aynı zamanda iş dünyasının en güçlü kadınlarından biri olan İnci Aksoy’un kuruculuğunu üstlendiği EKAV / Eğitim, Kültür ve Araştırma Vakfı, bir kez daha sanatseverleri büyüleyen bir sergiye ev sahipliği yapıyor.
EKAVART Gallery’de açılışı gerçekleşen “İçsel Yansımalar (Inner Psyche)” isimli uluslararası karma sergi, sanatın ruhu iyileştiren ve dönüştüren gücünü bir kez daha ortaya koyuyor.
Sergi, insan ruhunun derinliklerine uzanan, psikoloji, duygusal dışavurumculuk ve sembolizm akımlarını harmanlayan bir anlatım sunuyor.
Türkiye’nin öncü kültür ve sanat kurumlarından Eğitim, Kültür ve Araştırma Vakfı (EKAV), kurucusu İnci Aksoy’un öncülüğünde, 34 yıldır sanatın dönüştürücü gücünü toplumun her kesimine ulaştırıyor.
Türkiye’nin en başarılı iş kadınlarından biri olan ve sanata olan tutkusuyla tanınan Aksoy, EKAV’ı “Sanat Geliştirir, Sanat İyileştirir, Sanat Birleştirir” vizyonuyla bir marka haline getirdi.
Sanatın Gücüyle İyileşmek ve Birleşmek
EKAV’ın Büyüleyici Mirası
“İçsel Yansımalar (Inner Psyche)”, Ruhun Labirentlerinde Yolculuk
Sezin Aksoy’un küratörlüğünde düzenlenen “İçsel Yansımalar” karma sergisi, Türkiye ve Birleşik Krallık’tan 16 sanatçıyı bir araya getirdi.
Sergi, psikoloji, duygusal dışavurumculuk ve sembolizm akımlarından beslenerek, insan bilinçaltının derinliklerine ışık tutuyor.
Sanatçılar, sosyal kimliklerin yarattığı baskıları, insan psikolojisindeki kırılmaları ve duygusal dönüşümleri farklı tekniklerle ele alıyor. Sergide, ışık ve rengin insan ruhundaki yansımaları adeta bir şölene dönüşüyor.
Her bir eser; bilinçaltının sessiz çığlıklarını, toplumsal rollerin birey üzerindeki baskısını ve ruhsal dönüşümü izleyiciyle buluşturuyor. Farklı teknikler ve disiplinlerin bir araya geldiği bu özel sergi, sanat aracılığıyla içsel keşfin kapılarını aralıyor.
“İçsel Yansımalar”, 8 Mayıs 2025’e kadar Ekavart Gallery’de sanatseverlerle buluşmaya devam edecek.
Yasemin Vardarlılar’ın Büyüleyici Seramik Evreni “Başka Neler Mümkün?”
Sergide yer alan dikkat çeken isimlerinden ressam ve seramik sanatçısı Yasemin Vardarlılar.
Eserlerinde izleyiciyi gerçeklikten koparıp hayali bir yolculuğa çıkarıyor.
Gerçekliğin dışına çıkaran “Bu fiziksel yaşamın ötesinde başka hangi sihirler var?”
“Başka neler var?” gibi soruların peşinde koşan Vardarlılar, son serisinde beden ve ruhun uyumunu sorguluyor.
“Ya bedeniniz ruhunuzla birlikte genişleyebilseydi?” sorusunu yönelten sanatçı, çalışmalarında insan bedeninin ve kimliğinin metamorfozunu şiirsel bir dille yansıtıyor. Eserlerindeki çok katmanlı yapı, ruh ve bedenin farklı evrenlerdeki dansını gözler önüne seriyor.
EKAV, Sanatın İyileştirici Gücüne İnanan Bir Çatı
Adı sanata, eğitime ve toplumsal duyarlılığa adanmış bir yaşamla özdeşleşen İnci Aksoy, EKAV’ı 1991 yılında sadece bir vakıf olarak değil, geleceğin sanatçılarına umut veren bir vizyon merkezi olarak kurdu.
Sanatı herkes için erişilebilir kılma hedefiyle yola çıkan Aksoy, bu süreçte sadece Türkiye’de değil, uluslararası arenada da büyük saygı kazandı.
İnci Aksoy’un liderliğinde EKAV, sanatla büyümek, gelişmek ve iyileşmek isteyen herkes için bir yuva oldu. Onun vizyonu ve emeği sayesinde, "Sanat Geliştirir, Sanat İyileştirir, Sanat Birleştirir" mottosu sadece bir söz değil, EKAV’ın hayata geçirdiği her projede hissedilen bir gerçeğe dönüştü.
Sanatı toplumla buluşturma misyonuyla hareket ediyor. Bağış makbuzu ile çalışan vakıf, düzenlediği etkinliklerden elde ettiği gelirleri genç sanatçıların eğitimine aktarıyor.
Ekavart Gallery, her geçen gün büyüyen programıyla, Türkiye’nin kültür sanat hayatına yön veriyor.
“Sanat, sınırları olmayan bir dildir. EKAV ise bu dilin en güçlü temsilcilerinden biri.”
Süzer Plaza’da Ritz Carlton Oteli altında bulunan Ekavart Gallery, kar amacı gütmeyen bir sanat merkezi olarak, genç yeteneklere burs desteği sağlıyor ve sanatseverlere unutulmaz sergiler sunuyor.
Galerinin yalnızca bir sergi mekânı değil, aynı zamanda bir kültür platformu olarak büyümesi, EKAV’ın sanata olan tutkusunun ve vizyoner duruşunun en büyük kanıtı.
“İçsel Yansımalar” sergisi, 8 Mayıs 2025’e kadar sanatseverleri Ekavart Gallery’de bekliyor.
yilmazparlar@yahoo.com.
9 Nisan 2025 Çarşamba
Umutlu Gelecek Derneği (UMAR)-Medeniyetler Sofrası -Yılmaz Parlar
UMAR’dan Sürdürülebilir Geleceğe Sofralık Bir Mesaj
Medeniyetler Sofrası’nda Kültürler Buluştu
Umutlu Gelecek Derneği’nden İstanbul’un Çok Sesli Kültürüne Sofralık Vefa
Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri doğrultusunda; eğitim, çevre, ekonomi ve toplumsal farkındalık alanlarında yenilikçi ve dijitalleşmenin gerekliliklerine uygun projeler üreten Umutlu Gelecek Derneği (UMAR), 8 Nisan 2025 Salı günü Şişli Radisson Blu Hotel’de anlamlı bir etkinliğe ev sahipliği yaptı.
“Medeniyetler Sofrası” temasıyla gerçekleştirilen buluşma, İstanbul’un zengin kültürel mirasını sofralar aracılığıyla yaşatmayı ve kültürler arası dayanışmaya dikkat çekmeyi amaçladı.
UMAR Başkanı Füsun Türken Uysal’dan İlham Veren Konuşma
Etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren UMAR Yönetim Kurulu Başkanı Füsun Türken Uysal, sadece ülkemiz için değil tüm dünya için duyarlılık ve vizyonla hareket ettiklerini vurgulayarak şu ifadelere yer verdi:
“Umutlu Gelecek Derneği olarak insan onuruna yakışır, adil, demokratik ve dijitalleşmeyle uyumlu bir toplum vizyonuyla çalışıyoruz. Sivil toplumun gücüne inanıyor, ulusal sınırları aşarak küresel iş birlikleriyle fark yaratmayı hedefliyoruz. Kadınların ekonomik özgürlüklerine kavuşması, iş dünyasında daha fazla yer almaları için uluslararası dayanışmayı önemsiyoruz.”
Konuşmasında ayrıca etkinliğe katkı sağlayan isimlere de teşekkürlerini ileten Uysal, “Bu özel sofrada bizlerle olan değerli konuşmacılarımıza, özellikle Şef ve Yazar Maria Ekmekçioğlu’na, araştırmacı yazar Takuhi Tovmasyan’a, şair-yazar Nadya Şener Hanımefendi’ye ve elbette oturumun mimarı Saray ve Kültür Tarihçisi A. Çağrı Başkurt Beyefendi’ye teşekkür ediyorum,” dedi.
Medeniyetler Sofrası'nda İstanbul'un Renkli Mirası Konuşuldu Rum, Ermeni ve Süryani Kültürleri Buluştu
İstanbul’un Sofrasına Çok Sesli Kültürler Konuk Oldu
İstanbul’un kadim kültürlerini bir araya getiren "Medeniyetler Sofrası" etkinliği, Umutlu Gelecek Derneği (UMAR) tarafından düzenlenen özel bir panelle renkli anlara sahne oldu. Rum, Ermeni ve Süryani mutfaklarının ve geleneklerinin ele alındığı panelde, İstanbul’un zengin kültürel mozaiği bir kez daha gözler önüne serildi.
Etkinlik kapsamında düzenlenen panelde; İstanbul mutfağının çok kültürlü yapısı, Rum, Ermeni ve Süryani sofralarının lezzetleri ve gelenekleri konuşuldu. Modaratörlüğünü Saray ve Kültür Tarihçisi, küratör A. Çağrı Başkurt’un üstlendiği panelde, gastronomi ve kültürün kesişiminde önemli bilgiler ve anekdotlar paylaşıldı.
Çok Kültürlü Mirasın Lezzetleri ve Hikayeleri
Moderatörlüğünü Saray ve Kültür Tarihçisi A. Çağrı Başkurt’un üstlendiği panelde, konunun uzmanları İstanbul’un kaybolmaya yüz tutmuş değerlerini yeniden hatırlattı.
."İstanbul, Hepimizin Ortak Evidir"
Panelde ortak vurgu, İstanbul’un çok kültürlü yapısının korunması gerektiği oldu. Moderatör A. Çağrı Başkurt, "Bu şehir, farklılıkların bir arada yaşadığı bir medeniyetler beşiğidir. Onun zenginliğini geleceğe taşımak hepimizin görevi" diyerek sözlerini tamamladı.
Panelin Dikkat Çeken Konuşmacıları
Maria Ekmekçioğlu – Şef, Yazar, Restoran Sahibi ve TV Programı Sunucusu: Sofraların barış ve birlikteliği temsil ettiğine dikkat çekti. “Yemek bir halkın tarihidir,” diyerek Rum mutfağının İstanbul’daki izlerini anlattı."Bu toprakların lezzetleri, aslında birer barış ve kardeşlik mesajı taşır" dedi. Ekmekçioğlu, özellikle balık yemekleri ve zeytinyağlı mezelerin Rum mutfağındaki yerini vurguladı.
Takuhi Tovmasyan – Araştırmacı Yazar: Aile büyüklerinden kalan tariflerin hem kültürel hem duygusal miras olduğunu aktardı. Özellikle Ermeni yemek kültürünün Anadolu’daki derin izlerine değindi. Ermeni mutfağının İstanbul’daki izlerini paylaştı. "Toplumsal hafıza yemeklerle aktarılır" diyen Tovmasyan, harissa, anuşabur ve çeşitli et yemeklerinin Ermeni kültüründeki önemini anlattı.
Nadya Şener – Şair ve Yazar: “Sofra, kadim bir hafızadır. Şiir gibi katmanlı, anlamlı ve derindir,” diyerek Süryani geleneklerinin günümüze taşınma biçimlerini paylaştı.
Süryani kültürünün İstanbul’daki yansımalarını şiirsel bir dille aktardı. "Yemekler sadece karın doyurmaz, aynı zamanda birer kültür köprüsüdür" diyen Şener, Süryani mutfağının baharat kullanımı ve geleneksel tatlıları hakkında bilgiler verdi.
Etkinliğin ardından katılımcılar, Rum, Ermeni ve Süryani mutfaklarından örneklerin sunulduğu bir sofrada bir araya gelerek, kültürler arası lezzet şölenine tanıklık etti.
Kadim Değerlerle Geleceğe Umut Taşıyan Bir Platform
Umutlu Gelecek Derneği, toplumun her kesimine dokunan projeleriyle; kadim değerleri bugüne taşıyan, kadınları ekonomik hayata katan ve dijital çağın gereklerine uygun vizyoner çözümler üreten bir yapı olarak öne çıkıyor.
Etkinlik, katılımcılara sadece lezzetli bir kültürel yolculuk değil; aynı zamanda sivil toplumun dönüştürücü gücü üzerine derin düşünceler sunan bir deneyim oldu.
UMAR’ın düzenlediği bu anlamlı etkinlik, İstanbul’un unutulmaya yüz tutan renklerini yeniden gündeme taşıyarak, kültürel diyaloğa katkı sağladı.